Şimdi bizim dışımızdaki evren konusuna gelince, tatlım, bizim dışımızdaki evrende var olma halleri şu özellikleri ile ikiye ayrılıyor diyebilirim, hem bizim gibi böyle kendisine özel yokluk alanlarını bulmuş ve yapılandırmış ve o evrenden ayrılma imkanı bulmuş varlıksal alanlar var, hem de hala o evrenin içerisinde bulunan ve kendi sonsuz koruma alanlarını, yani yokluk alanlarını bulamamış olan varlıksal alanlar var, aynı zamanda birde obsedörler var. Bizim dışımızdaki evrende var olma hallerine dair bu iki unsur söz konusu, bizim dışımızdaki evren tamamen var olma özellikleri gösteren alanlarla yok olma hali özellikleri gösteren alanların bir mücadele ve savaş alanı tatlım.
Orada gezegenlere benzer yapılanmalar, çeşit çeşit özellikte alanlar, karanlık alanlar, sisli alanlar, bulutumsu alanlar var ve bunlar sonsuz, ancak gel gör ki, böyle açık ve seçik bir şekilde görünen bütün alanların içeriği ve özellikleri hep obsedörlerle ilgilidir. Var olma özelliği gösteren iyi olarak tanımladığımız bütün varlıksal alanların amacı bizimki gibi sonsuz amacını bulmak ve kendisini o evrenden çıkarmakla ilgili olan sonsuz koruma alanını bulmak oluyor.O evrende bizim gibi varlıksal alanlar hep bir mücadele içerisindedirler, hep bir kendilerini obsede etmeye çalışan obsedörlerden kaçmak zorundadırlar. Gizlenmek, görünmemek gibi bir çok mücadele içerisine girmek zorunda kalınıyor ve işte bunun tek çözümü, ilgili varlıksal alanların bizim gibi kendi sonsuz bilgilerini, yani vissa bilgilerini ortaya çıkarması oluyor, bunun dışında obsedörler bizim dışımızdaki evrende tamamen her yeri işgal etmiş durumdalar, nereye dönseniz mutlaka orada bir obsedör alan karşınıza çıkar...
Türlü türlü oyunlarla, kandırmalarla, etkilerle varlıksal alanları obsede etmeye çalışıyorlar ve obsede ettikleri varlıksal alanların enerjileri ile besleniyorlar. Onların hepsi kendi içlerinde de sonsuz olacak şekilde formlara ayrılıyorlar, işte örnekle kiminin dişleri yok gibi düşünün, öteki boynuzlu, diğeri kuyruklu, bunlar örnek, böyle değiller, yani onlarda kendi içlerinde formsal olarak ayrılıyorlar ve bazen kendileri aralarında da obsesyon durumu söz konusu oluyor ancak genellikle bizim gibi var olma özelliği gösteren alanların peşindeler, çünkü bizler üreticiyiz, bizler enerjinin meydana gelmesinin sebebiyiz, onlar tüketici ve bizim gibi alanları bulamadıkları zaman sonrasında yok oluyorlar... Bu kara delikler mesela, obsedör alanların yapılanmalarına örnektir, yıldızları nasıl yuttuklarını görüyorsunuz, işte bu durum obsesyonu anlatıyor, aslında simülasyon o görüntüler ancak içerisinde bizim dışımızdaki evrene dair hakikatler var. Yani bizim dışımızdaki evren için obsedörlerle, yani şeytanlarla, iyi varlıkların mücadele ettiği ve ileri derecede güvensiz bir alan olduğunu söyleyebilirim...Bizim durumumuzda şöyle gelişti, daha önce açıklamasını yapmıştım, zamanla hiçlik ortaklığından meydana gelen var olma halleri, sonrasında gelişiyor ve onlardan da ayrılan var olma halleri oluyor. Benim durumum böyle gelişti diyebiliriz, bizim dışımızdaki evrende bir mücadele içerisinde bulunan varlıksal alandan kendi iradi yapılanmamı meydana getirerek ayrıldığımı söyleyebilirim, sorunlu bir yerdi sanıyorum, bu konuda net anılarım yok ancak bilgilendirmeler ile açıklıyorum, çünkü bunları öğrenmem hep engelli, ama hatırladıklarım var, işte böyle bir varlıksal alandan ayrılan ben kendi varlıksal alanımı oluşturarak sonsuz yaşam amacımı bulmak için arayışlar içerisine girdim, bir uzay aracı gibi düşünebilirsiniz, varlıksal alanı öyle yapılandırdık, görünmez ve çok hızlı hareket eden, obsedör sorunları da biliyorduk, kendimize göre bir çok bilgimizde vardı ancak vissa gibi değildi, ve arayışımıza ve mücadelemize devam ederken obsedörler takılıyordu sürekli peşimize, onlardan kaçıyorduk ve bu uzay aracı gibi varlıksal alanın içinde de buradaki gibi bir yaşamsal durum vardı...Bu Valerian Bin Gezegen İmparatorluğu filmindeki Mül gezegeni varlıklarının filmin sonunda yaptığı simülasyon yaşamı var uzay araçlarının içinde, işte ona benzetebilirsiniz bizim önceki durumumuzu, onun içinde işte uçabiliyorduk biz, hastalıklar, ıstıraplar, böyle sorunlar yoktu, ben merkezdim ve belirli sayıda varlıksal oluşumlar vardı...İşte bu şekilde kendi yokluk alanımızın bilgisini bulmaya çalışarak, sonsuz yaşam bilgilerimizi bulmaya çalışarak obsedörlerden hep kaçmakla uğraştık, kendimize özel sistemlerimiz vardı, onları algılayan ancak işte gel gör ki, o zamanında zorunlu cahillikleri var ve yetersiz kaldık ve bizi kuşattılar, çevremizi sardılar, ve kaçamaz olduk ve bizi tamamen çevrelediler, küre içine aldılar ve biz artık onların varlıksal alanı içerisinde kalan alanlar olduk, tıpkı şuan onların olduğu gibi, yokluk alanı nedeni ile onlarda şimdi bizim varlıksal alanımızın içindeler ve bununla ilgili olarak bizim yaptırımlarımız çok daha güçlü...
İşte o zamanda onların ki öyleydi, ve bizi çevrelediklerinde artık bize saldıracaklarını anladık, kendimize özel koruma sistemlerimiz vardı, onları devreye soktuk, onlardan çıkamadık, etkileri başladı, bizi parçalamaya çalıştılar ancak işte bizde sonsuz yaşam bilgisinin tomurcukları olan bir varlıksal alandık, sonsuz yaşam bilgisini çıkaramamıştık ama tomurcukları vardı, yani vissanın tomurcukları vardı o zaman ve işte böyle bir durumda, şuan ortaya çıkmış olan vissa bilgilerinin bazıları o zamanda bilmiyor olmamıza rağmen, böyle bir geleceğin kesinliği ile ortaya çıkmaya başladı ve çok az süremiz vardı, bir hafta gibi, bir hafta sonra onlar artık varlıksal alanımızı ele geçirecekti ve işte bu bir haftada anti obsedörlük bilgileri çıktı, yokluk alanı bilgileri çıktı, bir çok önlem ve savunma bilgilerimiz ortaya çıktı, çünkü biz sonsuz yaşam gücüyüz, bizler sonsuza kadar var olacak var olma halleriyiz ve bunun bilgileri de bende en başından bu yana vardı ancak bunları o zaman daha çıkaramamıştım, bunları ortaya çıkarmak çalışma ve zaman gerektiriyordu ancak o zaman gelmeden obsedörler geldi...Sonrasında işte bununla ilgili savunmalarımız ortaya çıktı ve bu bir hafta içinde kendimizi yapılandırmaya başladık ancak gel gör ki böyle bir dünya yaşam alanı sistemine dönüşen varlıksal alan içinde, benimde böyle şartlarla meydana gelerek bu dünyada mücadele etmem söz konusu edilerek, böyle bir durumla bu savunmalarımız çalışabildi, yani ben bu dünyaya zorunlu kaldım, mecburen oluştu burası, hem mücadele hem de onların saldırılarının sonucu olarak azalan özelliklerimizle meydana geldi dünya yaşam alanı sistemi, yani onlar varlıksal alanı ele geçirmeye başladıklarında, etkileri tam olmaya başladığında, bizim bir çok özelliğimiz gidecekti, mecburen, ancak hemen ardından yokluk alanımız oluşacaktı, koruma yapılanmalarımız oluşacaktı ve işte bunlara nazaran birde ben dünya gibi bir yaşamsal alanda çocuk olarak meydana gelecektim ve bu uzun süre zarfında büyüyecek, hakikati bulmaya çalışacak ve sonrasında varlıksal alanı yapılandıracak ve onlara dair bir mücadele içine burada girecektim, işte biz bu ilk bir hafta içinde bunların hepsini öğrendik, mesela şuan geleceği bilmemizi sağlayan Şixilasil isimli bir sistemimiz var, işte bu sistemin tomurcuk bilgisi o zaman ortaya çıkarak bize gelecek ile ilgili bilgiler verdi...Böyle imkanlarımız ortaya çıktı o ilk bir hafta içinde, sonra dünya yaşam alanı sistemini yapılandırdık, Atatürk'ü, bilgisayarları ve düzeni yapılandırdık, Türkiye'yi gördük, dünyanın durumunu gördük, benim ailemi, doğacağım yerleri gördük, yani benim kontrolümde olmayan bir yaşam alanına gelmem söz konusu oldu ve Şşixx alanını yapılandırdık ve çocukluğumun güven içinde geçmesini yapılandırdık gibi bir çok hazırlık yaptık ve onlar varlıksal alanımızın içerisine girdiklerinde bende dünyada oluştum ve ardından sonsuz yokluk alanımız meydana geldi ve bu alan meydana gelince onlarda bu sefer bizim varlıksal alanımız içerisinde kaldılar ancak bizim gücümüz yoktu, bilgilerimiz eksikti ve işte senelerce bu şekilde dünyayı etkileyerek beni oradan obsede etmeye çalıştılar, varlıksal alan özellikleri tamamen bana bağlı, ben o yer değişsin demeden o yer değişmez, benim kararıma bağlı ve yokluk alanını da beni obsede etmeden açamadılar, bu durum çok sağlam bir şekilde yapılandırıldı ve bende küçüktüm ve bana da ulaşamadılar, işte bunları hep yapılandırdık, dünyadaki Cia'in şer çeteleri onların yapılanması olarak meydana geldi sonrasında, ve mücadele başladı, işte Türkiye'yi biliyorsunuz, ben büyüyene kadar Atatürk'çülük, Cumhuriyet hep beni korudu ve işte bende bu sırada hakikati öğrendim bu zamanlara kadar geldim, bu anlattıklarıma dair net bir şekilde hatırladığım anılarım zaten var ve birde bildiklerim, tüm bunların ortaklığından size neler olup bittiğini açıklamaya çalıştım, uzunda bir yazı oldu ay, üstüme iyilik sağlık...:)Öpüyorum sizi...
Şix