29 Aralık 2024 Pazar

Evler ve Dekorasyonlar İle İlgili...

Tatlım, ev konusu ile ilgilide bir şeyler açıklayayım, bu durum çok göreceli bir durum, yani bir aile ile yaşayanların evlere dair duyduğu ihtiyaç ile yalnız yaşayanların ki farklı olur, ancak genel bir açıklama yaparsam herkes kendi ev yaşantısına uygun olanları bilerek gereken düzenlemeyi yapar. Ben kendimden örnek vererek açıklama yapıyorum, siz dilediğiniz gibi kendinize uyarlarsınız. 

Öncelikle benim için ev çok önemli bir durumdur, ev bedenimin başka bir parçası gibidir, ev bir çok şeydir, bilirsiniz, bu sebeple evin içerisindeki bütün alanlar bana hitap etmeli, benim istediğim gibi olmalı, ben yalnız yaşayan biri olarak bu açıklamayı yapıyorum, eğer başka biri olsaydı, bu hitap etme meselesini paylaşmak zorunda kalırdık, ancak yalnız yaşıyorken bir kere evin içeriğinde kasvet sağlayan, olumsuzlukları hatırlatan, beni strese sokabilmek gibi ihtimali olan hiç bir eşyayı bulundurmazdım, buna tablolar dahil, heykeller dahil, eşyalar dahil, her açıdan bu şekilde bakardım olaya...

Sonra kesinlikle evimin bütün iç dekorasyonunda ve müstakil bir ev ise dış dekorasyonunda da canlı renkleri kullanırdım, kimi odalara özel loşluklar sağlayabilirdim, mesela Vimass odamın duvarları biraz koyu fuşya rengi olabilirdi, ve içeriye ona uygun loş ışıklar koyabilirdim, canlı renkler bu odada çok olmayabilirdi, daha çok düşünsel, cinsel, zevkli durumları sağlayabilecek renkleri tercih ederim, mesela banyoma canlı turkuaz rengi olabilirdi, salonum rengarenk olabilirdi, her duvar ayrı canlı renk mesela, canlı kırmızı, canlı mor, canlı yeşil, canlı sarı gibi, parkeleri bile canlı rengarenk renklerden yapabilirdim, mutfak dolaplarını da, evet içeriye girdiğinizde her yerin rengarenk olduğunu görebilirdiniz ve mesela Vestel'in Retro serisi renkli beyaz eşyaları var, onlardan almayı düşünüyorum, hepsi ayrı renk...

Ve renklerde maskülenlik ve efeminelik söz konusu edilmez, bütün renkleri maskülenler de kullanır, efeminelerde, duruma ve isteğine göre, kendisine uygun gördüğü eşyalarına ve kıyafetlerine göre kendi istediği rengi kullanabilir, duruşunu hangi renkle daha iyi ifade ettiğini düşünüyorsa onu kullanır. Ancak efeminelik ve maskülenlikler harflere yansımış durumdadır... 

Maskülen harfler, a, d, h, ı, k, m, o, r, t, u, w
Efemine harfler, e, f, ç, ğ, i, ö, ş, ü, z, x
Hem maskülen hem efemine, b, c, g, j, l, n, p, s, v, y, q
...şeklinde harflerde hissedilmektedir. Maskülenler, efemineler, eşcinseller isimlerinde ve ilgili oldukları bütün alanlarda bu harfleri istedikleri gibi kullanabilirler, efemineler maskülen harfleri kullanmamalı, maskülenler efemine harfleri kullanmamalı gibi bir algıdan bahsetmiyorum ancak okunuşu ve verdiği hisler bakımından bunu söyleyebiliriz, mesela ben kesinlikle ismimi Ark koymazdım, bunu bana söyleten nedir? İşte bu anlamda bir uyumsuzluğu sağlaması denilebilir, oysaki Ark çok güzel bir isim...

Mesela ben maskülenler için Raav ismini de çok hoş bulurum ama v harfi hem maskülen hem efeminedir, işte böyle durumlar olabilir, harfler aralara girebilir, biraz efeminelik katabilir ve işte bu durum O'na uygun olabilir, tamamen efemine harfler ve maskülen harfler olmak zorunda değil, okunuşu, verdiği bütünlükle olan hisleri de önemli, mesela oradaki Raa, v'nin hem efemine hem de maskülen olması özelliğini göstermiyor, oda maskülenmiş gibi bir duruma evriliyor sanki...:) Tasarım ve çizgilere de yansıtılabilmektedir, kadınları anımsatan tasarımlar, erkekleri anımsatan tasarımlar, eşcinselleri anımsatan tasarımlar şeklinde cinsel duruşlarında tasarımlarda hissedilmesi gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Herkes kendi isteği ve durumuna göre bütün harfleri ve renkleri kullanabilir sonuç olarak, onların efemine yada maskülen olması bu kullanıma engel olmaz. Bu bir tercih meselesi, bunu da belirteyim...

Bir kaç isim örnek vereyim o zaman

Maskülenler mesela, Raav'ı söylemiştim, Ark'ı da, bunların dışında, Maheldan, Voot, Maddan, Adok, Mattah, Nordos, Atah, Oggo, Aroda, Tonç, Awa, Kamma, Kaana, Metran, Metağin, Taama, Addar, Aladas, Ortoh, Kaadel, Doant, Atata, Şax ...

Efemineler mesela, Nin, Nen, Eşşi, Eçix, Lorjis, Şex, İssi, Lins, Duğu, Şita, Şeliz, İzlay, Elissi, İğşil, Eflis, Xeşi ( ikseşi okunuşu, Şix'de Şiks şeklinde okunuyor, arada i olduğu için iks'in i'si düşüyor... ), Viss, Miss, Enna, Şils, Linşa, Elisya, Nelşi....

Hem Maskülen hem Efemine mesela, Essel, Malevim, Ayza, Norn, Şudda, Abex, Qil, Mazzan, Şitata, Vonessi, Messay, Adazi, Alinkal,  Sanox, Şins, Şex, Nicci, Nit, Nan, Silalix, Vavva, Mast, Aje (Şex ikisi içinde olabilir, hatta maskülenler içinde olabilir oysaki bütün harfler efemine )... şeklinde örnek verilebilir ve yine bu isimler sadece cinsiyetlere özel olarak algılanmamalı... Böyle örnek isimler istiyorsanız sitede bir çok sistem bilgisi ismini böyle özel kendim bulduğum isimlerden koydum, oralardan bakabilirsiniz ( sitede a, b, c, ilerleyen isimler ve erdemler ve yasaklar ve kuvazis ve edraim bölümlerinde de var ancak oralarda da obsedör oluşum isimleri var, onları kullanmayın, işte sonsolar, obdejler, obtişler, obdanlar, obdonlar gibi, geneli ob ile başlar ama başlamayanlarda var, linkine tıklayarak anlamına bakabilirsiniz, ismin ne anlama geldiğine de bakabilirsiniz ancak bence en iyisi bu isim verme sistemini tam anlamı ile anlayarak kendiniz koymanız, yada erdemsel özelliklerden isimler almanız ).. Şiddah mesela, Kuvazis mesela, Edraim mesela, Sibrilinelita mesela... Duğu'da mesela maskülen harfler çok olmasına rağmen, ğ hepsini efemineleştirmiş gibi, Dağa olsaydı ama bu sefer maskülen isim olarak anılabilirdi, işte böyle bütünlük olarak okunuşlarını da hesaba katmalısınız.. Ben okunuşu ile ilgili verdiği hislere nazaran bu ayrımı yaptım daha iyi anlamanız için, sizde benzer örneklerle isimler oluşturabilirsiniz...

Sonra elbise odam varsa orası da böyle olurdu, canlı renklerden karışımlar yapardım, koyu ve mat renkleri ev içindeki dekorasyonda kullanmazdım, o renklerde sorun var demiyorum ben, o renklerin yeri ve zamanı olur kullanmak için, mesela gece kıyafetlerinde siyah çok güzel oluyor, erkek takım elbiselerinde griler, işte yeri ve zamanı var böyle koyu ve mat renklerin ve evin içinde tasarım ve dekorasyonda ben tercih etmezdim...

Çünkü o canlı renklerin verdiği pozitif bir etkide var, ancak dediğim gibi ben o pozitifliği tamamen beyaz, yada mat renklerden alıyorum diyorsan oda ayrı bir konu ancak bu benim tercihim... 

Sonrasında evin ölçüsü ile ilgili yine dediğim gibi aile ile yaşamak yada başka bir durum içindeyken yaşamak ve yalnız yaşamak arasında farklar var ve ben yine araba gibi büyük evleri tercih etmezdim, mesela yine aynı örnekle açıklayacağım, dünyanın bütün parası bende olsa da ben yine 3 artı 1 evde yaşardım, yada en fazla dört, büyük ev ve onun sorumluluğu ve temizliği ve içeriğinin uğraşı, bunlara zaman ayıramazdım ben ve ben evde temizlikçi gibi kişileri de istemezdim, evimin her şeyini kendim yapmak isterim...

Çünkü evimi benim bedenimin bir parçası olarak görüyorum ve her şeyi ile her zaman kendim ilgilenmek isterim, temizlikçiler, hizmetçiler, dediğim gibi dünyanın bütün parası bende olsa da benim evimde olmazlardı, tatlım bu benim tercihim ve dediğim gibi senin böyle bir yaşamın olmuş olabilir, yanlışsa düzelt tabi ama doğru olduğunu düşünüyorsan devam et, sen gece gündüz dışarıda çalışıyorken evini nasıl temizleyesin, tabii ki temizlikçi bir dosttan yardım isteyeceksin, bu konu ile ilgili çalışanlarla çalışacaksın, ancak benim durumum farklı, sana uygun olanları örnek alman için yazıyorum, bazı açıklamalar zaten uygun olmayabilir, hepimizin hayatı farklı, şimdi o generalim yer silemez ki, sabah çıkıyor akşam geliyor, değil mi?:) Generalim...:) Yani yerleri de ben silerdim, bulaşıklarımı da ben temizlerdim, zamanım olursa tabi, çünkü eşyalarımı severim ben, bütün eşyalar ile temas etmeyi, onları özel olarak almayı, onlara dair güzellikler yaşatmaktan hoşlanırım, mesela çayı o bardakla içerim ama kahveyi değil gibi özel durumlarım olur eşyalar konusunda, çünkü ev bedenimizin bir parçası gibi tamamen bize özel olan, ait olan bir alandır, içeriğinde her şeyin sana uygun olması bu anlamda önemlidir... 

Sonrasında dediğim gibi çok büyük olmayan ev tercih ederdim, olursa tabii ki müstakil ve bahçeli ev isterdim ancak şart değil, site içinde de olabilir, buradaki özel durumum komşuların ve çevrenin rahatsız edici olmaması olurdu, çünkü ben kimseyi rahatsız etmem evimde yaşarken, evin içinde müzik sesini açarken bile acaba komşular duyar mı şeklinde bir itina ile davranırım, girişlerimde çıkışlarımda bunlara özellikle dikkat ederim, rahatsız edici olmamaya. 

Çünkü bir arada yaşıyoruz, işte aynı özeni komşularımdan da beklerim ve bu şekilde bu özenle davranması söz konusu olacak bir site, apartman bulurdum ve üç artı bir yada en fazla dört bana yeter... Otopark olması da tercihim olurdu, çünkü arabada benim için çok önemli, oda bedenimin başka parçası gibi, içerisine oturunca onunla yürüyor gibiyim ve arabama, eşyalarıma, evime ben çok özen gösteririm, kendime özel temizlik ve özenli olma durumlarım olur onlara dair, onları severim ben, hem de ciddi anlamda bir sevgi vardır eşyalarıma karşı, yere düşürsem bardağı özür dilerim mesela, bu onunla ilgili değil, benimle ilgili, o benim parçam çünkü, kırılması sorun değil, o başka bir konu, kırılırsa üzülmem, öyle bir durumdan bahsetmiyorum....

Sonrasında birde yazlık almak gibi bir planım var bahsetmiştim, muhtemelen İstanbul'da müstakil bir ev olmaz, çok İstanbul dışı gibi oluyor öyle evlerde ve dediğim gibi yalılar, villalar, gerçi küçük villalar var, onlar belki olabilir, şatolar, malikaneler, onlar benim hiç tarzım değil, hiç rahat edemem ben oralarda, bu sebeple İstanbul'da bir site yada apartman dairesinde olurum sanıyorum, zaten yaptırımlar nedeniyle güvenlik sorunum yok, ancak böyle sorunum olsaydı o zaman iş değişirdi, o zaman evet malikanede yaşayabilirdim, güvenliğimi sağlamak için, işte duruma göre karar verin derken bunları kast ediyorum, ve işte sonrasında ege yada akdeniz sahillerimizde öyle istediğim gibi birde yazlık alma planım var, sonra bahçeli olması gibi isteklerle, bunun dışında evlerle ilgili bir planım yok ve o yazlıkta yine canlı renkler içinde bir ambiyans ile döşenirdi ve bahçesinde rengarenk çiçeklerim olurdu, sanıyorum çevresini de koca duvarlarla kapatırdım, rahat olmak isterim çünkü... 

Yani ihtiyacım olursa bir ev daha alabilirim ancak işte buna ihtiyacımın olması lazım, yoksa boş evi ben ne yapayım, ihtiyacınız varsa on evde alabilirsiniz, bu durumu böyle bilin, benimki bu kadar, benim ihtiyacım yok...

Evlerin içindeki odalar konusuna gelince de, işte Vimass odam olurdu, elbiseler, giyinme, soyunma ve makyaj ile ilgili bir oda, bunlar bir arada, sonra ben yatağımı salona da kurabilirdim, yani ben yalnız yaşadığım için salon kavramı olmayabilirdi ve yatak odamı ve salon kavramını iç içe yapabilirdim, yatağımın üzerinde yer, içer, oturur ve çalışır ve sonra uyurdum şeklinde, bu gibi kendi özel durumlarım olurdu, diğer odayı kiler gibi kullanabilirdim, banyomda mutlaka küvetim olurdu, çünkü o sıcak suda küvet yada benzer derinlikte bir oluşumda saatler geçirmek en büyük zevklerimden biri... 

İşte bu kadar, genel olarak evlerle ilgili düşüncelerim bunlar, ben kendimden örnek verdim, sizde bunları kendinize göre uyarlayabilirsiniz, benim yaptığım gibi yapmak durumunda değilsiniz biliyorsunuz, örnek almanız, kendiniz olmanız açısından size örnek olsun diye bunları açıkladım ve kendi ev yaşantım ve isteklerimden örnekler verdim...

Öpüyorum hepinizi...

Sevgiler

Şix.